Pompeii, Pompei Komünü sınırları içeriside, İtalya'nın kısmi özerk bölgesi Campania'da, Napoli şehri yakınlarında bulunan ve hâlâ kısmen gömülü olan yıkıntı halindeki antik Roma kentidir.
Burası, yakınlarındaki Herkulaneum ile birlikte, 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv Yanardağı'nın iki gün süren faaliyeti sonucu volkanik kül ve cürufun altına gömülerek yok olmuştu.[1]
Vezüv' ün korkunç patlamasının ardından yaklaşık 1700 yıl boyunca kayıp durumda olan kent, 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedildi. O zamandan beri yapılan kazılar, şehre ait pek çok bilgiyi gün yüzüne çıkararak Roma İmparatorluğu'nun kentlerindeki yaşama ait bilgilere ulaşılmasını sağladı. Pompeii günümüzde UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'nde olup İtalya'nın en popüler turistik merkezlerinden biridir.
Konum [değiştir]
Pompeii yıkıntıları Pompei banliyösinin yakınlarında- yer alır. Eskiden sahile daha yakın olmasına karşın, bugün o dönemlere oranla daha iç kısımda bulunmaktadır. }}
koordinantlarında -şimdikiPompei İtalya' nin Campania bölgesinde, Napoli kenti yakınlarında bulunan modern şehir. 2004 nüfusu, 25,751'dir.
Şehir, 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv yanardağının patlaması sonucunda tamamen yok olan antik Roma kenti Pompeii' nin yakınında kuruludur ve daha çok bu antik kent ile ünlüdür.
Merkez kilisesi, Madonna del Rosario di Pompei' ye adanmış olan kent, son zamanlarda Katolikler için bir hac yeri haline gelmiştir.
Yaklaşık aynı yerde kurulu olan antik Pompeii şehri, 24 Ağustos 79 tarihinde Vezüv yanardağının patlaması sonucunda tamamen yok olmuştur. 200 bini aşkın insan hayatnı kaybetmiştir. Bu büyük patlamada ve patlamada çıkan kül ve lav karışımı insanların ve eşyalarının üzerini bir örtü gibi kaplamış ve oksijenle ilişkisini kesmiştir. Bu nedenle kalıntılar günümüze kadar yok olmamış ve Eski Roma kentleri konusunda yeni bilgilere ulaşılmasını sağlamıştır.Kimi insanlar alışverişlerini yaparlarken lavlara yakalanmış kimileri ise evindeyken hepsi bir anda yok olmuştur.
antik Pompeii şehri, 24 Ağustos 79 tarihinde saat 13:20 civarında Vezüv yanardağının patlaması sonucunda tamamen yok olmuştur. Patlamayı gören Pompeii halkı felaketin boyutlarını önce anlayamamış, Vezüv'den yükselen dumanlara anlam verememiştir. Dumanların gökyüzüne 5 km. kadar yükselmesi ve gökyüzünün kararmaya başlamasıyla şehir halkı ve köleler az ilerdeki limana doğru koşmaya başlamış, şehir yöneticileri, zincire bağlı köle gladyatörler, sahiplerinden azat alamayan köleler, yaşlılar, hamileler ve sakatlar gibi fiziksel yada sosyal statü gereği Pompeii'den kaçamayan kişiler 200km. hızla ilerleyen ve yaklaşık 400 derece ısıya sahip volkanik kül fırtınasının (koroplastik akıntı) içinde hapsolup kalmışlardır.
Koroplastik akıntının şehri vurmasından saatler önce gök yüzüne yayılan tuz zerreleri havada yükselerek soğumuş ve şehrin üzerine 1-2 cm. çapında çok hafif taş parçaları olarak yağmaya başlamıştır. Bu karstik kar okadar hafiftir ki su üzerinde yüzebilir. Ancak şehirdeki evlerin çatısında birikmeye başlayan taşlar tahta ve kiremitten yapılmış çatılar üzerinde büyük bir ağırlık oluşturmaya başlar. Evlerine sığınan bir çok kişi ise çatıların çökmesi sonucunda hayatını kaybeder. Kalanlar ise ya zehirli gazlardan boğulurlar yada koroplastik akıntı ile yanarlar.Şehir ise 25 m. derinliğe Vezüv küllerinin içine gömülür.
1700 yıl sonra bir temel kazısı sırasında kazayla bulununcaya kadar 24 Ağustos 79 daki hali aynen korunur. Şehirde yaşayanların özel eşyaları, yatakları, yemekleri, takıları, paraları ve özel eşyaları gibi bir çok detayı aynen görmek mümkündür. Evlerin içindeki duvar resimleri, havuzlar, heykeller, şamdanlar mükemmel durumda korunmuş ve günümüze kalmıştır. Ölenlerin bazıları çocuklarına veya evcil hayvanlarına sarılmış, bazıları yataklarında uzanmış, bazıları zehirli gazdan korunmak için ağızlarını elleriyle kapatmış halde bulunmuştur. 2000 yıl önce öldükleri halleriyle bulunmuş 300'e yakın iskelet mevcuttur.
Pompei felaketi hakkında (Lut efsanesiyle karıştırılarak)bir çok dini gönderme yaılmaktaysada, günah dolu hayatları nedeniyle şehirdeki insanlar taşlaşmamıştır. Pompei'de herhangi bir Roma kentinde görebileceğiniz sıradan bir hayat sürülmektedir. Bir çok resimde gördüğümüz taşlaşmış insan figürleri aslen, kazılar sırasında iskeletlerin bulunduğu çukurlara alçı dökülerek ölenlerin ölüm anlarının kalıbının çıkarılmasından ibarettir. Koroplastik akıntı nedeniyle ölenlerin tüm etleri yanmış, sadece iskeletleri ısıya dayanabilmiştir. Hatta hemen hemen tüm iskeletlerin kafatası bölümünde kırıklara rastlanır. Bunun nedeni ise beynin sıvısının sıcak nedeniyle kaynaması ve kafatasını kırarak dışarı çıkmasıdır. Alçı kalıp çıkartama işlemi uygulanmayan iskeletlerde ölüm anı hakkında bizlere birçok bilgi vermektedir. Özlliklede liman bölümünde bir eve sığımış yaklaşık 20 insanın hali, yaşanan dehşeti gözler önüne serer.
2000 yıl önceki haliyle korunan şehrin dev anfi tiyatrosu, tapınakları, şehir meydanındaki havuzlerı, pazar yeri, dükkanları ve evleri görülmeye değerdir. Şehirde yer alan neredeyse tüm binalardan bir şeyler öğrenmek mümkündür. Örneğin bir fırının önündeki un değirmenlerii elekler, fırın, kiler, bacalar bize o devirde ekmeğin nasıl yapıldığını detaylıca anlatır. Patlama anında yarım kalan inşaatlarda yerde duran harç, inşaat aletleri, kaplar içinde duvar boyaları, resin ustalarının resim çizecekleri duvara yaptıkları eskizler dahi durmaktadır.
Pompei adete zamanın 2000 yıl öncede donup kaldığı eşsiz bir değerdir. Dünya üzerinde en iyi korunmuş Antik Roma kentidir. Bir benzerine ise Yunan adası Santorini'de rastlamak mümkündür.